Kırmızı kan hücrelerine kırmızı rengini, hemoglobin denilen bir madde vermektedir. Hemoglobin seviyesinin kanda bulunması gereken ölçünün altına düşmesi durumunda kansızlık meydana gelir. Kansızlık, vücutta birçok hastalığın daha kolay yer edinmesine neden olur. Vücutta görülen kansızlık nedeniyle dokulardaki hemoglobin miktarı azalır ve bu da dokularda oksijen eksikliğine yol açar. Oksijen yoksunluğuna maruz kalan dokularda kansızlık belirtileri ortaya çıkar. Bu hastalık, çeşitli nedenlere bağlı olarak görülebilmekle birlikte, en yaygın olarak demir eksikliğinden kaynaklanan anemi türleri şeklinde ortaya çıkar. Kadınlar, bebekler ve çocuklar bu hastalığa daha yatkındır. Sağlıklı yaşamın şartlarından biri de kansızlık sorununu yenmektir.

Araştırmacıların yaptığı çalışmalara göre kansızlık, kadınlar, gebelik dönemindeki bireyler ve çocuklarda daha yaygındır. Kansızlık, ayrıca metabolik ve kalıtsal bazı hastalıkların bir sonucu olarak da ortaya çıkabildiği gibi, beslenme bozukluğu, yani yetersiz beslenme sonucunda da gelişebilir. Beslenmeye bağlı anemiler genelde üç temel maddenin eksikliğinden ileri gelmektedir: Demir, folat ve B12. Folat ya da folik asit, B kompleks vitaminler grubunun bir üyesidir. Kromozomların korunması, şeker ve amino asit üretimi, vücuttaki organların yüzeylerini ve vücut boşluklarını örten mukozanın korunması, bağırsakların parazitlere karşı direnç göstermesi ve kan hücrelerinin çoğalması folat ve folik asit ile mümkündür. Günlük 400 mikrogram folat bu fonksiyonlar için yeterlidir.