Kan vermenin hem toplumsal hem de kişisel açıdan büyük bir önemi vardır. Kan bağışı, vücudun yeni kan üretmesini teşvik eder ve bu süreç genel sağlık için oldukça faydalıdır. Kan vermenin birçok sağlık yararı bulunmaktadır. Bu yararlar arasında en dikkat çekeni, kan bağışının gençleşmeye katkıda bulunmasıdır. Kan bağışından sonra, kandaki hücreler hızla yenilenir. Dolaşımda daha genç ve taze hücrelerin bulunması, metabolizmayı hızlandırarak kişinin kendini daha enerjik ve dinç hissetmesini sağlar.

Kan bağışının spor yapan kişiler üzerinde de olumlu etkileri gözlemlenmiştir; kandaki zararlı maddelerin atılması sürecini hızlandırır. Sağlıklı yaşam koşulları çerçevesinde düzenli olarak kan vermek, vücuttaki fazla yağlanmayı önleyebilir ve genel sağlık durumunu iyileştirir.

Acil durumlarda ve bazı hastalıkların tedavisinde kan ve kan ürünlerine duyulan ihtiyaç hayati önem taşır. Büyük ameliyatlar sırasında veya kanamalı hastalarda 6-8 ünite kana ve 4-5 ünite taze donmuş plazmaya ihtiyaç duyulur. Sorunlu hamilelik dönemleri geçiren kadınlar veya kanamalı hamilelerde yaşamın sürdürülmesi için kan ve kan ürünleri gereklidir. Hemofili ve talesemi gibi hastalıklarda da kan bağışı hayati önem taşır. Yenidoğan bebeklerde kan değişimi için taze kana ihtiyaç duyulmaktadır. Kan, yapay olarak üretilemeyen tek ilaçtır ve bazı durumlarda kan vermek sağlık açısından faydalı olabilir.

Kan bağışının en büyük faydası, verilen kanın ölümcül bir hastanın hayatını kurtarmasıdır. Sağlıklı bir bireyin düzenli olarak kan vermesi, hem kendi sağlığı hem de başkalarının sağlığı açısından hayati önem taşır. Kan vermek dini boyutta orucu bozmaz ve bu konuda herhangi bir sakınca yoktur.

Hadis-i şeriflerde kanın artması ve tansiyon yükselmesi Allah'u Teâlâ'nın ölüme sebep yaptığı hastalıklardan biri olarak belirtilmiştir. Hacamat (kan aldırma) en iyi tedavi usullerinden biridir. Sıcaklar artınca hacamat olunması tavsiye edilmiştir. Çünkü kan basıncı artar ve hastalıklara veya ölüme sebep olabilir. Hacamat, birçok hastalığa şifa veren bir uygulamadır. Miraç gecesinde Hazret-i Cebrail, Peygamberimize hacamatı tavsiye etmiştir. Şifa veren üç şeyden biri hacamattır; hacamat, aklı artırır ve hafızayı kuvvetlendirir. Baş bölgesinden hacamat olmak, cüzzam, cinnet, uyuklama, göz kararması, baş ve diş ağrısına şifadır. Boyundan hacamat olmak, 72 çeşit hastalığa devadır. İslam'da uzman bir hekimin muayenesi ve tavsiyesiyle yapılan hacamat faydalıdır ve caizdir.